Sadece İstanbul'da ne kadar çok sahipsiz hayvan olduğu hakkında bir fikriniz var mı? Barınaklar dolup taşıyor, çok azı kendine yuva buluyor. Bununla birlikte sürekli yeni köpekler ve kediler gelmeye devam ediyor barınaklara. Sebebi, hayvanları sevdiğini zanneden, ama özünde onları oyuncaktan farklı görmeyen insanların hayvan edinmesi. Bu tipler, en yakın petshop'tan "beğendikleri" bir yavru köpeği veya kediyi alıp evlerine götürür ya da şımarık kız arkadaşlarına hediye eder. "Oooooov, çok tatlııııııı" nidalarıyla evlerine soktukları bu hayvancıkları, bir süre sonra, tabii ki büyüdüklerinde sokaklara atarlar. Veya en yakın barınağa götürüp "biz buna bakamıyoruz" derler.
Neden bakamazlar, çünkü sorumsuzdurlar. Çünkü bakıp bakamayacaklarını aslında hiç düşünmemişlerdir bile. Nedir ki, altı üstü kedi-köpektir onlar, süstür, oyuncaktır ve umurlarında bile değildir insanların! Alınır, eve götürülür, beğenilmezse atılırlar! Dert midir?!
Bu insanlar yüzünden, binlerce hayvan evsiz, sahipsiz kalıyor. Barınaklara bırakılan hayvanlar sahip bulmayı beklerken ömürleri orada geçiyor. Kimse de gidip barınaktan büyük bir köpek almayı istemiyor. Başkasının sokağa attığı hayvanları yani! Bu aşamada, buradan "gerçek" hayvanseverlere seslenmekten başka çare yok... Lütfen eğer hayvan beslemek, evinizde tüylü bir dostla yaşamak istiyorsanız önce iyi düşünün. Sonra da gidin, petshop'lardan değil, barınaklardan hayvan edinin. Hepsi çok güzel ve bir aile bulmaktan başka istekleri yok. Yavru da var, yetişkin de... Hemen hemen her cins. Tabii cins olsun istiyorsanız ille...
Bizim havalı kızın adı Pöti! 2,5 yaşında. Onu Yedikule Hayvan Barınağı'ndan aldık, 8 ay oluyor neredeyse. Bir arkadaşımızın köpeği aslında ama hepimizin köpeği oldu. İyi huylu, çok akıllı... O da zaman içinde bizi ailesi olarak benimsedi. Artık onsuz bir hayat düşünemiyoruz. Zor günler yaşattığı da oldu ama hiç geri götürmeyi düşünmedik; çünkü aile bireylerimizi sokağa atmıyoruz!
Barınaklarda nice Pöti sizi bekliyor ve en az onun kadar güzel hepsi! Eğer evinize hayvan alamıyor, bakamayacağınızı düşünüyorsanız buna saygı duymak düşer bize. Bakamayacağını bilmek de bir erdemdir çünkü... Bu durumda arada sırada barınaklara yemek, gazete, makarna vb ihtiyaçlar götürebilir, orada çalışan ve ömrünü buna adayan insanların yükünü hafifletirsiniz belki. Ya da sokakta yaşayan hayvanlar için biraz yemek ve su koyabilirsiniz küçük kaplara... Evet evet, bu kadarını kesinlikle yapabilirsiniz!